İzmir Diyetisyen Meltem Yaman Diyet ile ilgili bilgileri paylaştığı sayfamıza hoşgeldiniz.
Ketojenik diyet nedir? Herkesin genellikle zayıflamak için uyguladığı daha az karbonhidrat, protein ve yağdan zengin bir beslenme düzeni olarak bilinen ketojenik diyet aslında epilepsi hastalığı gibi nörolojik hastalıkların tedavi edilmesine yardım etmek amaçlı ortaya çıkan bir beslenme biçimidir. Ketojenik diyet, vücudumuzun yağ yakmasına yardımcı olmak adına çok düşük miktar karbonhidrat tüketmeyi ve bunları yağ…
Hemoroid başka bir deyişle basur birçok kişide görülen bir sağlık sorunudur. Beslenme tedavisi hemoroid semptomlarını hafifletmek ve bu durumu önlemek için önemlidir. Hemoroidlerinizi iyileştirmek ve daha fazla semptom yaşamamak için hemoroide uyumlu sağlıklı bir beslenmeniz olmalıdır. Peki hemoroidde beslenme nasıl olmalı? Hemoroidde Beslenme Hemoroidiniz varsa beslenmenizi düzenlerken en çok dikkat etmeniz gerekenler yüksek lifli besinleri…
Yağlı karaciğer, karaciğerde aşırı yağ birikmesi sonucu ortaya çıkar. Zamanla, yağ birikintileri karaciğeri tahriş edebilir ve yara izine neden olarak daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Çocuklarda görülen yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD), ülkemizde çocuklar arasında en yaygın karaciğer hastalığıdır. Yapılan çalışmalarda çocuklarda görülen nonalkolik yağlı karaciğer hastalığı yaşla birlikte artmakta ve obez çocuklarda daha fazla…
Besin tercihleri çocukluk dönemi gibi yaşamın erken dönemlerinde besinlere temastan, besinlere ait tat, koku, renk gibi özelliklerin deneyimlenmesinden ve çevrenin gözlemlenmesinden edinilen bilgilerle şekillenmektedir. Yapılan bir araştırmaya göre beslenme bozukluğu açısından en sık bildirilenler Seçici yeme: 2 – 3 / 8 – 9 yaş aralığında zirve yaptığı gözlenmiştir. Besin neofobisi Belirli besinlerin dokusundan hoşlanmama Bu…
Birçok kişi kış mevsiminde çeşitli sebeplerden dolayı kilo alma eğilimindedir. Kışın kilo alımı, oldukça yaygın bir durumdur. Düşen aktivite seviyeleri, tatillerde aşırı kalori tüketimi, mevsimler depresyon gibi sebeplerden kaynaklanır. Kışın vücut ısısındaki düşüş sebebiyle metabolizma yavaşlar fakat bu minimal bir farktır. Asıl farkı yaratan ise fiziksel aktivitenin düşüklüğü ve ‘’comfort food’’ denilen yüksek kalorili ve…
Yeme bozuklukları, normal beslenme ve yeme davranışında ciddi değişiklikler ile karakterizedir. Hem fiziksel sağlıkta hem de psiko-sosyal işlevsellikte bozulmaya neden olurlar. Yeme davranışı tetikleyicileri çok çeşitli olabilir: geçirilmiş hastalık etkileri, stresörler, diyet kısıtlaması, can sıkıntısı vb. Normal kiloda veya fazla kilodaki bireylerin yaşadığı yeme bozuklukları, yüksek düzeyde psikolojik sıkıntı ve zihinsel bozukluklarla ilişkilidir. Genelde yeme…
Her Yarım Saatte Bir 5 Dakikalık Yürüyüşlerin sağlığa faydalı olduğunu biliyor muydunuz? Araştırmacılar, her yarım saatte bir 5 dakikalık yürüyüşlerin, uzun süreli oturmanın neden olduğu hastalık riskini ortadan kaldırabileceğini söylüyor. Daha kısa yürüyüşlerin ve hatta ayakta durmanın bile sağlık açısından faydaları olabileceğini ekliyorlar. New York’taki Columbia Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma, her yarım saatte bir…
Vücudun yaklaşık %60-70 i su’dur. Su içmek fiziksel performansı en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olur. Özellikle yoğun egzersiz veya yüksek ısı sırasında su içmek oldukça önemlidir. Vücudunuzun su içeriğinin %2’sini kaybederseniz, dehidrasyonun (susuzluğun) gözle görülür bir etkisi olabilir. Optimal hidrasyonun yüksek yoğunluklu egzersiz sırasında oluşan oksidatif stresi azaltabileceği gösterilmiştir. Su içmek enerji seviyelerini ve beyin…
Koronavirüs salgını, birçok kişinin online diyet de dahil olmak üzere online hizmetleri daha sık kullanmasına neden oldu. Online diyetin en önemli faydası evden çıkmanıza gerek olmamasıdır ve koltukta otururken bir online diyet hizmetini İzmir diyetisyen web sitelerine ulaşabilmenizdir. Bu durum zamandan oldukça tasarruf anlamına gelmektedir. Online diyetin ikinci avantajı ise, her zaman diyetisyeninize ulaşılabilir olmanızdır.…
Mikrobiyota Vücudumuzun her bölgesinde bakteri vb. mikro canlılar yaşıyor. Mikrobiyotamızın genlerinin sayısı, insan genlerinin 100 katına eşittir. Mikrobiyotamızı oluşturan bu canlılar tahmin bile edemeyeceğimiz işlerle uğraşıyor. Bu küçük canlılar vücudumuzun her yerinde var ancak en çok bağırsaklarımızda bulunuyor. Bu nedenle günümüzde en çok da bağırsaklarımızdaki işlevleri araştırılıyor. Mikrobiyom bileşimi yaşa hastır ve insanlar bebeklik, ergenlik,…