Son dönemlerde yapılan çalışmalarda beyin ile bağırsaklar arasında ciddi bir bağlantı olduğu sonucuna varılmıştır, bu nedenle bağırsaklar “vücudun ikinci beyni” olarak kabul edilmektedir. Aslında bunun sebebi bağırsaklarımızın beyin gibi her şeye ilk yanıt vermese bile bağırsaklarımız milyonlarca sinir hücresini barındırdığından vücuda önemli komutlar ve yanıtlar vermesidir.
Bağırsakların da bir parçası olduğu sindirim sisteminden bahsedecek olursak; vücudumuz yiyecek ve içecekleri dokulara almadan önce, onları vücudun emebileceği daha küçük bileşenlere ayırır. Karbonhidratlar, yağlar, proteinler dahil olmak üzere besinler parçalanır ve sindirim sistemi organları ile vücut tarafından emilir. Vücut, bu besinleri hücreleri oluşturmak ve beslemek, diğer vücut süreçlerini devam ettirmek ve enerji sağlamak için kullanır.
Vücut strese girdiğinde, sindirim sisteminde zorluklar meydana gelebilir. Kötü beslenme, seyahat, hormonal değişiklikler, ilaçların veya diğer sağlık sorunlarının yan etkileri gibi birçok faktör de bu strese katkıda bulunur. Bağırsak yenileyici ve bağırsak sağlığını düzenleyici diyet seçimleri yapmak ve düzenli fiziksel aktivitelerde bulunmak, bu sorunları ele almaya ve sindirim sisteminin sağlığını geliştirmeye yardımcı olabilir.
Liften Zengin Beslenme
Lif, kullanılmayan ve istenmeyen tüm sindirim yan ürünlerinin bağırsak yoluyla atılmasına yardımcı olmada önemli bir role sahiptir. Lif/Posa aslında “vücudun süpürgesi” dir. Kullanılmayan ve istenmeyen tüm ürünlerin bağırsaktan süpürülmesini sağlar. Lif, hemen hemen tüm bitkisel gıdalarda bulunur. Bu tür lifler, vücudunuzun sindiremediği veya ememediği meyve, sebze ve tam tahıl parçalarını içerir. Çözünür lif olarak bilinen başka bir lif türü ise, su çekerek sindirimin yavaşlamasına yardımcı olur. Örneğin bezelye ve fasulyede bulunan çözünür lif, sindirim sistemindeki iyi bakteriler tarafından sayılarını ve mukavemetlerini arttırmak için besin olarak kullanılabilir.
Lif bakımından zengin tam tahıllı ürünler, fındık, baklagiller, meyve ve sebzeler genellikle iyi lif kaynaklarıdır. Meyve ve sebzelerde tipik olarak 3 veya daha fazla gram lif bulunur. Fasulye ve baklagiller ise porsiyon başına 6 ila 15 gram lif içerebilir.
Vücuda Probiyotiklerin Alınması
Trilyonlarca bakteri doğal olarak sindirim sistemimizde bulunmaktadır. Ancak sindirim sisteminin sağlığı için, vücudun besinleri parçalamasına ve emmesine yardımcı olan ve bağışıklığı geliştirmeye yardımcı olabilecek iyi bakterileri yani probiyotikleri diyetle vücudumuza almamız gerekir. Araştırmalar, “iyi bakteri” olarak da bilinen probiyotiklerin düzenli olarak besinlerle, yiyeceklerle, içeceklerle ve/veya besin takviyeleriyle alındığında sindirim sağlığının korunmasına yardımcı olduğunu göstermektedir. Probiyotikler, bazı yoğurtlar, peynirler ve kefir dahil olmak üzere çeşitli fermente gıdalarda bulunmaktadır. Ancak probiyotiklerin yararları bazı probiyotik bakteri türlerine ve suşlarına özgüdür. Bazı probiyotikler sindirimsel bir sağlık yararı sağlarken, diğerleri bağışıklık sağlığına özgü bir fayda sağlayabilir. Bu yüzden probiyotik kullanırken suş bazında kullanmaya özen gösterilmelidir. Optimal sindirim sağlığını en iyi koruyan bakteri ve suş türleri ile ilgili araştırmalar ise hala devam etmektedir.
Probiyotikler, günlük olarak 100 milyon (10 üzeri 8) koloni oluşturan ünitenin (cfu) üzerindeki seviyelerde tüketildiğinde olumlu sağlık etkileri bulunmuştur. Bu sebeple tüketeceğiniz probiyotik besinde cfu miktarının 100 milyon olmasına dikkat edilmelidir.
Mutlu ve Yenilenmiş Bağırsaklar İçin 10 İpucu
- Dengeli bir Diyet tüketin.
- Yeme “Rutini” oluşturun.
- Az az, Daha Sık Yemek Yemeye çalışın.
- Daha Fazla Çiğneyin.
- Öğünlerde İçecekleri hatırlayın ve sıvı almayı unutmayın.
- Tabağınızın Yarısını Meyve ve Sebzeler ile doldurun.
- Günlük Olarak Yoğurt veya Kefir tüketin.
- Yedikten hemen sonra aşırı hareket etmeyin.
- Aşırı yemekten kaçının.
- Gün içerisinde hareket edin.