Şişmanlık günümüzde küresel bir sorundur. Ve bu sorun gün geçtikçe giderek büyüyerek artmaktadır. Aslında birkaç ağırlık fazlalığın ciddi bir zararı yoktur ama şişmanlık dediğimiz yani vücut ağırlığı olması gerekenin yüzde 10’undan fazla olduğunda sağlığı tehdit etmeye başlar. Vücut ağırlığımız olması gereken ağırlığın %10’nunu geçtiğinde önlem almamız şarttır çünkü şişmanlık ciddi sağlık problemlerine hatta ölümlere kadar yol açabilmektedir. Amerika’da en fazla ölüm sebeplerinin başında sigara gelirken sigarayı şişmanlık takip etmektedir. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler ise özellikle orta yaşın üzerindeki insanlarda şişmanlık ciddi bir problem halini almıştır. Şişmanlık birçok hastalığa sebep olarak dolaylı olarak ölüme sebep olabiliyor. Durum böyle olunca şişmanlık sağlıklı bir yaşam için önlem alınması gereken bir konu haline gelmiştir.
Modern beslenme biçiminin benimsenmesi, ekonomik durumdaki iyileşme ile dışarıda hazır gıdaların kolay ulaşılabilirliği, aşırı yağlı ve soslu besinlerin tüketimi şişmanlığa neden olan temel nedenlerin başında gelmektedir. Modern beslenme biçimi; yağ ve şekerden zengin, liften yani sağlıklı karbonhidrattan fakirdir. Bu beslenme biçiminde aldığımız karbonhidratın neredeyse tamamı basit karbonhidrattır. Basit karbonhidrat nedir bu terimi daha detaylı açıklayacak olursak; hızlıca sindirilip, kan şekerimizi hızlıca yükselten karbonhidratlardır. Günümüzde basit karbonhidrat içeren besinlerin başında; beyaz ekmek, pirinç, çikolata, şeker, reçel, şekerli içecekler, bisküvi, kek, kurabiye, tüm paketli abur cuburlar geliyor. Bu besinler basit karbonhidrat içerirken, yağ ve şekerden de yüksek miktarda içermektedir. Bu da aldığımız kaloriyi otomatikman artırmaktadır.
Yine günümüzde ulaşabildiğimiz yiyecek ve yiyecek çeşidi bolken, maalesef ki yiyeceklerin gördüğü işlemler arttığı için bu yiyeceklerdeki önemli besin öğeleri fakirdir. Örneğin buğdaydan elde edeceğimiz un, beyaz una dönüştürülürken buğdayda bulunan lifin %95 i kaybolmaktadır. Hatta daha kötüsü buğdayı daha da beyazlaştırmak için kimyasal maddeler de eklenmektedir. Örnekleri çoğaltacak olursak sanayinin gelişmesiyle bir andan fazla miktarda besin üretilebildiği için bu ürünleri uzun sürede korumak amacıyla koruyucu maddelere de besinler sıkça yer veriliyor. Yine bu ürünlerde tüketicinin damak tadına hitap eden ve satışı kolaylaştıran şeker ve yağ miktarı yüksek tutuluyor. Yani kısacası besinlere yapılan işlemlerle doğal besinde bulunan besin öğeleri kaybolurken bizim sağlığımıza faydası olmayan içerikler oluşturuluyor. Bu da şişmanlık, diyabet gibi sağlık sorunlarına sebep oluyor.
Fast- food restoranları günümüzde oldukça fazladır ve fast food beslenme tarzı porsiyon kontrolünüzü kaybetmenize neden olabilir. Fast food restoranlarında menülerin aşırı büyük olması, göze hitap eden bol soslu ve kremalı tabaklar; aşırı miktarda beslenmenize sebep olur. Yemek yerken başka bir şeyle uğraşmak, hızlı hayat temposu ile yemeği hızlıca yemek şişmanlığa neden olan diğer etmenlerdir. Yemek yerken yediğiniz besinin farkında olarak yavaş yavaş yemelisiniz. Çünkü beyin yediğiniz yemeğin farkına 20 dakikada varıyor. Yani özetle modern batı toplumlarında ve dünyanın birçok ülkesinde şişmanlığın bu kadar artmasının en temel nedeni: YANLIŞ BESLENME’ dir.
Şişmanlığın en önemli sorununun yanlış besleme olduğunu artık biliyoruz. Ama şişmanlığa sebep olan şey yalnızca yanlış beslenme mi? Bu sorunun cevabı hayır. Çünkü artık eskisi kadar bedenler çalıştırılmıyor ve hareket etmiyoruz. İşlerin çoğunu makine yapıyor. Bazı günler oluyor televizyonun karşısındaki koltuktan hiç kalkmıyor akşam yemekten sonra yürüyüş yapmak yerine televizyon karşısında uyukluyoruz. Gün içerisinde ele telefon alındığı andan itibaren zamanın nasıl geçtiğini dahi anlayamıyoruz. Markete gitmek için arabaya binmeyip o yolu yürümeniz veya otobüsten birkaç durak önce inip eve yürümeniz, evde asansör yerine merdivenleri kullanmanız sizin hareketi artırmak adına yapacağınız en güzel davranışlardır. Gün içerisine yarım saat ekleyeceğiniz bir yürüyüş belki de şişmanlığın önündeki en büyük engel olacaktır.
Gün içinde hareket etmezseniz alınan kaloriler harcanamaz, tüm gün hareketsiz oturulursa şişmanlık maalesef ki kaçılmaz bir sondur. Önemli olan enerji dengesini oluşturabilmektir. Aldığımız enerjiyi normal düzeyde ve sağlıklı seçimler ile alıp bu aldığımız enerjiyi gün içinde harcadığımız sürece şişmanlık ile baş etmiş oluruz. İçeriği doğal, şeker ve yağ oranı yüksek olmayan, normal porsiyonlardaki sağlıklı besinleri tercih edip, hayatımızda harekete yer vermek şişmanlık ile mücadelede en önemli temel taşı oluşturur.
Sağlıklı, bol hareketli günler diliyorum.