
Glikoz tolerans faktörü (GTF) olarak bilinen krom; şeker metabolizması üzerinde etkilidir, insülin ile beraber glikozun hücre içine girişini sağlar. Kan şeker düzeyi yüksek veya düşük olan bireylerde diyete eklenen kromun bu düzensizliği iyileştirici yönde etki yaptığı bildirilmiştir. Normal kişilerde kromun glikoz toleransına bir etkisi görülmemiştir. Diğer araştırmalarda da buna benzer sonuçlara varılmıştır.
Krom, bağışıklık sistemini iyileştirici özelliğe sahiptir. İnsülin enerji üretimini, kas dokusundaki depoları, yağ metabolizmasını ve kolesterol kullanımını düzenler. HDL kolesterol düzeyinde artışı ve trigliserit düzeyinde azalmayı sağlar. Krom için temel taşıyıcı protein transferrindir. En çok bulunduğu organ karaciğerdir.
Son yıllarda kromun havyan yemlerinde kullanışına yönelik çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Krom ilavesiyle canlı ağırlıkta, üreme ve büyüme etkinliğinde, yumurta üretiminde olumlu etkilerinin olduğu bildirilmiştir. Çevresel stres faktörlerine maruz bırakalan hayvanlarda krom gereksinmesinin arttığı ve krom ilavesini takiben verimde belirgin yükselişlerin olduğu tespit edilmiştir.
Kromun Doğadaki Çeşitleri
Krom doğada üç şekilde bulunur. Bunlar; metalik, üç değerlikli ve altı değerlikli kromdur. Yapılan çalışmalarda krom bileşiklerinin değerliği ile kanser oluşturma kapasitesi arasında ilişki olduğu belirlenmiştir.
- Bütün altı değerlikli krom bileşikleri sentetik formlar olup, toksik etki bulundurmaktadır.
- Üç değerlikli krom ise, birçok gıdada bulunur. Düşük toksik etkiye sahiptir. Yumurta sarısı, karabiber, bazı işlenmiş et ürünleri, tam tahıllar, yüksek kepek içeriğine sahip kahvaltılık gıdalar ve biracılık mayası önemli kaynaklarıdır. Birinci metabolik görevi, GTF olarak isimlendirilen molekülün yapısına girerek insülinin aktivasyonunda yer almasıdır. GTF krom, iştah, hipoglisemi ve fazla protein alımını kontrol etmeye yardımcı olur ve diyabete karşı koruyucu rol oynar.
Organik krom bileşikleri (krom pikolinat, krom nikotinat ve yüksek krom mayası), inorganik formlara (krom klorid ve krom oksit) göre 20-30 kez daha etkili biçimde absorbe edilebilmektedir ve daha az toksiktir.
Kromun Gereksinmesi
Diyetle alınan günlük krom miktarı ortalama 25 µg olup, önerilen dozlar; 0- 1 yaş arası çocuklarda 10-60 µg, yetişkinlerde ise erkek için 35 µg, kadın için 25 µg dır. Krom, pek çok multivitamin/mineral tabletlerinde bulunur. Spesifik krom pikolinat tabletleri 200- 600 µg/tablet krom içermektedir.
Kromun En İyi Kaynakları
Kromun en iyi kaynakları organeller, tahılların embriyosu (özü) ve baharattır. Sularda da krom vardır. Saflaştırma ile tahılların embriyosu çıkarılırsa krom miktarında azalma görülür. Şeker hastalarının özü ayrılmamış tahıl ürünleri kullanmaları krom açısından yararlıdır. Rafine ürünlerin de Cr içeriği düşüktür.
Krom Yetersizliği
Krom yetersizliğinin belirtileri glikoz tolerans, insülin konsantrasyonunun artması, büyümede duraksama, kolesterol yükselmesi, aort damarlarıyla ilgili plakların artışı, beyin hastalıkları, üremede azalmadır. Kardiyovasküler risklerde de artış görülmektedir.
- Yapılan çalışmalarda Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan insanların birçoğunun krom seviyelerinin eksik olmasının nedeni kromdan zengin olan tahılların saflaştırılması sırasında kromun kaybedilmesi olarak gösterilmiştir.
Krom eksikliği genellikle gebelik sırasında artış kaydetmekte olup, ağır egzersizler, enfeksiyonlar ve stres durumlarında da yetersizliği ortaya çıkmaktadır.
Absorbe edilen krom, çoğunlukla idrar, az miktarlarda ise, saç, terleme ve safra yolu ile kayba uğramaktadır. Stres ve egzersiz idrarla atılan krom miktarını arttırır.
Kromun Aşırı Alımının Zararı
Krom tozunun mide ve akciğer kanser riskini arttırdığı, krom kloridin de deney hayvanlarında üreme bozukluğuna neden olduğu saptanmıştır. Yüksek doz kromun böbrekleri olumsuz etkilediği bildirilmiştir. Bu nedenle karaciğer ve böbrek hastalarının ek olarak krom almamaları önerilmektedir.